UNUT

Bu haftaki konumuz sevgili asla blog okumaya haklı bir sebeple zaman ayırmayacak okurum, herkesin görünmezlik ve düşünceleri okuma fantezisinden sonra en önemli hayali olan "Unutmak" eylemidir. Hatalarımızı, hata olarak gördüklerimiz, utandığımız anlar bazen ise en mutlu olduğumuz anılar unutmak istediklerimizdir. Nasıl da haince bir düşünce, nasıl büyük bir ihanet insanın geçmişine, aldığı kararlara, terk edip gittiği insanlara... Pişmanlığın, iyi veya kötü olana duyulanı yoktur. Pişmanlık sevdikten sonra da duyulur nefret ettikten sonra da. Pişmanlık karaktersizliğimizin en büyük dışavurumudur sevgili okurum. Sizlere bu konuyla ilgili asla yardımı dokunmayacak fakat beyninizi s**ip atacak çok güzel bir kitap tavsiyesinde bulunacağım siz yazımın sonunu getirebilen, sabırlı okurlarım için çokça alıntı bırakıyorum aşağıya.

"Beklenen uzun zamandır sadece bekleyişi sürdürmeye hizmet ettiği, bekleyişin bu uç noktasında, belki son, belki de sonsuz anında: insan hala aramızdadır."

"Bilineni hiçe saymaya çalışmak, sadece bu."

"Omuzlarındaki neyin yüküydü? Kendisindeki hangi eksiklik üzerine çöküyordu?"

"Nasıl bir varoluş ortaya çıkacak; ciddi, uçarı, bağlanmanın olmadığı, hiçbir bakış açısına sahip olmayan bir varoluş..."

 "Bu sınırsız boşlukta sesler yankılanıyor, seslerin boşluğu ve bu boş mekanın boşluğu."

 "Beklemek  , bekleyişi, en için ve en dışın kesiştiği dairelerde kendi üstünde dolanmış, sıkışmış, yansız bir edim haline getiren şeye dikkat kesilmek, bekleyiş halindeki ve ta beklenmedik plana kadar geri döndürebilecek olan dağınık bir dikkat. Bekleyiş, herhangi bir şey beklemeyi reddeden bekleyiş, adımların kıvrımlarını açarak gözler önün serdiği sakin uzam."

"Adam sabretmeği öğrendiğini düşünüyordu ama sadece sabırsızlığı yitirmişti."

"Öyle bir melankoliye, ama öyle huzurlu bir kesinlikle hissediyordu ki artık asla " Ben " diyemeyeceğini." 

"Gecenin düşünceleri hep daha parlak, daha anonim, daha acı verici. Sürekli sonu gelmeyen acı ve neşe, ve aynı zamanda huzur." 

"Sadece bekleyiş dikkat verir. Tasarısı olmayan boş zaman, dikkat veren bekleyiştir."

 "Bekleyiş artık bekleyecek hiçbir şey olmadığında, hatta bekleyişin sonu dahi olmadığında başlar. Bekleyiş beklediğini bilmez ve beklediğini yıkar. Bekleyiş hiçbir şey beklemez."

              "Bu ölümdür diyordu kadın, ölmeyi unutmak işte ölüm budur."

              "Bu acı, bu korku, bu aydınlık nedir? Işığın ışıkta unutuluşu."

      "Unutuşun söze böylesine güvenmesi ve sözün unutuşu misafir edebilmesi garipti, sanki sözün sapmasıyla unutuşun sapması arasında bir ilişki varmış gibi.

 "Bekleyiş ve unutuş, cahillik ve düşünce, bekleyişte kendisini beklemeye müsaade etmeyeni, unutuşta unutulmaya müsaade etmeyeni, bilmeyişin bilmezlikten geldiğini, düşünce de düşünce olmayanı doğruluyordu."

 "Unutuşun onlar için hazırladığı şimdi: her türlü şimdiden özgürleşmiş, varlıkla ilişkisiz, her türlü imkandan ve imkansızlıktan vazgeçmiş mevcudiyet."

Maurice Blanchhot, Bekleyiş Unutuş


 

 




Yorumlar

Popüler Yayınlar