DUVAR
Karmaşık eserleri olabildiğince yalın ifade etmeye çalışmış derler Rothko için. Her sanatçının düştüğü gibi doğayı ve gerçek diye inandırdıklarını resmederek başlamış işlerine. Zamana ihtiyaç duyduğuna inanıyorum onun, bizlere dikte edilen gerçeklik algısından arınmak için. 1940'ların sonu yani 30'larının sonunda işte bu zaman Rothko için gelmiş ve artık insanların tutsaklığından kurtulmuş başka bir boyunduruğa gireceğinin belki bizlerden çok daha önceleri sinyallerini alarak. Belki de Rothko bir anda buluvermişti kendini yeni hapishanesinde kendi boyunduruğu altında. 1964 yılında Teksas Houstan' da herhangi bir mezhebe bağlı olmayan Roth Şapeli olarak adlandırılacak şapel için ilk başta paylaştığımın aksine siyah ve koyu renklerle resmettiği 14 adet eser hazırladı. Fakat ağır bir depresyona girdiği için meditasyon amacıyıla hazırladığı bu şapelin açılışına tanık olamadı. 1970 yılında ustalık eseri olduğu inanılan Roth Şapelini tamamladığından dolayı veya artık çok fazla duvara sahip olduğu için geride not bırakmadan intihar ederek yaşamına son verdi.
Girişte belirttiğim gibi, Rothko' nun eserlerinde kendi tutsaklığımı görürüm, renklerse tutsak edilirken yanımda getirdiğim duygularımı ifade eder.
Ya sizce sevgili okur??



Yorumlar
Yorum Gönder